Kalsit Nasıl Ayırt Edilir? Felsefi Bir Bakış Felsefi bir bakış açısıyla, herhangi bir şeyin nasıl ayırt edilebileceğini sormak, yüzeyde basit bir soru gibi görünse de, aslında insanın varlık ve bilgiye yaklaşımını sorgulayan derin bir felsefi meseleye işaret eder. Bir şeyi tanıyabilmek, onu doğru bir şekilde ayırt edebilmek, hem etik hem de epistemolojik olarak önemli bir sorumluluk getirir. Bu yazıda, kalsit gibi bir mineralin ayırt edilmesini, etik, epistemoloji ve ontoloji perspektiflerinden inceleyeceğiz. Çünkü her şeyin doğasını anlamak, onu doğru tanıyabilmekle başlar. Ontolojik Perspektif: Kalsit ve Varlık Ontoloji, varlık bilimi olarak tanımlanır ve bize, var olan şeylerin doğası üzerine derinlemesine düşünme fırsatı…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Kalpte Batma Hissi Neden Olur? Edebiyat Perspektifinden Bir İnceleme Kelimenin Gücü ve Anlatının Dönüştürücü Etkisi: Bir Edebiyatçının Bakışı Kelimenin gücü, insan ruhunun derinliklerine işleyen bir araçtır. Anlatılar, yalnızca olayların sıralandığı bir dizi sözcükten ibaret değildir; her kelime, bir yaşamın, bir acının, bir sevdanın yansımasıdır. İnsan kalbi, edebiyatın en çok başvurduğu simgelerden biridir. Bu küçük organ, fiziksel olarak hayatı devam ettirse de, bir çok hikayede duyguların, içsel çelişkilerin ve derin kırılmaların merkezi olmuştur. Kalpte batma hissi de, edebi metinlerde sıklıkla karşımıza çıkan bir metafordur; tıpkı bir karakterin içsel sıkıntılarını, duygusal çöküşünü veya sevda yarasını yansıtan bir sembol gibi. Ancak, kalpte hissettiğimiz…
Yorum BırakBir zamanlar, zor bir dönemde birbirlerini bulmuş iki insan vardı. Ruşen ve Ayla… Ayla, duygularıyla kararlar veren, başkalarına duyduğu derin empatiyle adeta etrafındaki dünyayı hisseden bir kadındı. Ruşen ise tüm hayatını çözüm arayarak geçiren, bir problemi bile en küçük detayına kadar analiz eden bir adam. Aralarındaki en büyük fark, dünyaya farklı pencerelerden bakıyor olmalarıydı. Ama bu fark, onların hayatına yön verecek bir yolculuğa da dönüşecekti. Ruşen: Çözüm Arayışının Peşinde Ruşen, hayatı boyunca sorular sormaktan yorulmamıştı. Her zaman bir sorunun cevabını arayan, her durumda mantıklı ve stratejik bir yaklaşım benimseyen bir insandı. Bir sorunla karşılaştığında, çözüm yollarını düşünmeden bir adım bile…
Yorum BırakLüle Taşı ile Ne Yapılır? Gelenekten Geleceğe Uzanan Bir Yolculuk Lüle Taşı: Yüzyıllardır Bir Gelenek, Bugünün Sanatı Bir zamanlar Osmanlı İmparatorluğu’nun görkemli saraylarında, soyluların elinde parlayan bir mücevherdi. Bugünse, birçoğumuzun belki de adını duyduğu ama nasıl kullanıldığını bilmediği, lüle taşı – ya da diğer adıyla “pipomarmara” – aslında çok daha derin bir anlam taşıyor. Lüle taşı, sadece bir taş değil, tarihi bir sembol, kültürel bir miras ve bir sanat formu. Peki, bu benzersiz mineral ile ne yapılır? Dilerseniz, bu taşın tarihine, kullanım alanlarına ve günümüzde nasıl hayatımıza dokunduğuna dair bir yolculuğa çıkalım. Lüle Taşının Tarihi ve Kökeni Lüle taşı, Türkiye’nin…
Yorum BırakHaram Olan 4 Ay Hangileridir? Bir Antropolojik Perspektiften Kültürler, Ritüeller ve Kimlikler Üzerine Bir İnceleme Dünya, tarih boyunca sayısız kültürün, inancın ve ritüelin şekillendiği bir mozaik gibi var olmuştur. Antropologlar olarak, bu çeşitliliğin ardında yatan anlamları ve toplulukların kimliklerini nasıl inşa ettiklerini anlamak her zaman büyüleyici bir yolculuktur. Kültürlerin farklı coğrafyalarda nasıl evrildiği, insanların birbirleriyle ve doğayla kurduğu ilişkilerin semboller ve ritüeller aracılığıyla nasıl anlam kazandığı, bizlere insanlığın ortak mirası hakkında derinlemesine bilgi sunar. Bugün, bu yazıda odaklanacağımız konu, İslam dinindeki önemli bir ritüel ve toplumsal uygulama olan “haram aylar” üzerine. Bu aylar, İslam toplumlarının geleneklerinde, özellikle savaşın yasak olduğu…
Yorum BırakSıvılar Nasıl Bir Maddedir? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden Bir Bakış Sıvılar, günlük hayatımızda hemen her yerde karşımıza çıkarlar; içecekler, su, yağlar, kan… Hatta düşünce dünyamızda da sıkça sıvılarla yapılan metaforlar yer alır: “Aşk bir deniz gibi derin”, “Hayat bir nehir gibi akıp gider”… Peki, sıvıların gerçekten ne olduğu hakkında hiç düşündük mü? Düşünmek, sadece fiziksel anlamlarıyla sınırlı kalmak değil, onları toplumsal, kültürel ve toplumsal cinsiyet temalarıyla bağdaştırmak da önemli. Sıvılar hakkında daha derin bir bakış açısına sahip olmak, aslında insan olmanın, toplum olmanın ve farklı kimliklerin ne kadar birbirine bağlı olduğunu anlamamıza da yardımcı olabilir. Bugün, sıvıların…
Yorum BırakBanka Bilançoları Ne Zaman Açıklanacak 2024? – Verilerle Anlatılan Hikâye Merhaba, finans dünyasına merak duyan bir kişi olarak sizinle bugün biraz sohbet edelim: büyük bankaların bilanço açıklama tarihleri ve bu tarihlerden neler okuyabileceğimiz üzerine. Akşam çayınızı yudumlarken “Hangi banka ne zaman finansal sonuçlarını açıklayacak?” diye düşünmüş olabilirsiniz. İşte bu yazıda o soruya net verilerle, hikâye tadında yaklaşacağız ve sizden de görüşlerinizi almak istiyoruz. Bilançoların önemine dair küçük bir hikâye Düşünün ki bir banka şubesindeki görevlinin, yıl sonunda “Bizim işimiz güçlü mü?” diye hesap yaptığını ve sonuçları tarafına sunmak üzere olduğunu. Arkasında duran müşteriler, mevduatlar, krediler, faizler… Bu verilerin kamuoyuna açıklanması demek, aslında herkesin “Bu banka ne kadar sağlam?” sorusuna…
Yorum BırakFıkranın Başlığı Olur mu? Dilin İncelikleri ve Toplumsal Yansımalar Kimi zaman küçük bir dil sorusu, düşündüğümüzden çok daha büyük kapılar açar. “Fıkranın başlığı olur mu?” sorusu da böyle. Kulağa masum bir merak gibi gelse de aslında hem dilin işleyişi hem de kültürün kendini ifade etme biçimleriyle yakından ilgilidir. Bu yazıda, verilerden ve insan hikâyelerinden yola çıkarak, fıkranın başlığı olup olamayacağını ve bunun toplumsal bağlamdaki anlamlarını birlikte keşfedelim. Fıkra ve Başlık İlişkisi Fıkralar genellikle kısa, yoğun ve etkili anlatımlardır. Bir giriş, gelişme ve çoğu zaman da sürprizli bir sonuç içerir. Bu yapısıyla, aslında bir başlığı hak eder; çünkü başlık, okuyucunun ya…
Yorum BırakFüccar Olmak Ne Demek? Hem Gülümseten Hem De Düşündüren Bir Anlam Herkese merhaba! Bugün, belki de hayatınızda bir kere bile karşılaşmadığınız ama duyduğunuzda “Bu ne demek şimdi?” diyeceğiniz bir kelimeyi, füccar olmak’ı konuşacağız. Evet, doğru duydunuz! Füccar olmak… İlk başta kulağa biraz garip gelse de, aslında bu kelimeyi anlamaya başlayınca bayağı eğlenceli bir hal alacak. Hadi gelin, bu kelimenin derinliklerine inelim, hem de bolca mizah katalım! Peki, “füccar olmak” ne demek? Günlük dilde çok sık karşımıza çıkmayan, ama bir şekilde kulağımıza çalınan bu kelime tam olarak neyi ifade ediyor? Kelimenin anlamı aslında biraz da kişisel bakış açımıza göre değişiyor. Erkekler,…
Yorum BırakMerhaba arkadaşlar, bugün sizlerle Osmanlı Lonca Teşkilatı üzerine bir yolculuğa çıkmak istiyorum. Bir çarşının arka sokağında esnafın, ustaların, kalfaların buluştuğu sohbetleri, o dükkânların kapı eşiklerinde yapılan konuşmaları, sadece “müşteri gelmiş mi?” diye değil, “ustam haklı mı çalışıyor?” diye de sorgulayan bir kolektif ruhu hayal edin. İşte lonca bu ruhun resmiyeti olmuş bir yapıydı. Şimdi, bu yapının kökenlerini, nasıl işlediğini ve birer insan hikâyesiyle nasıl hayat bulduğunu birlikte keşfedelim. — Osmanlı Döneminde Lonca Nedir? “Lonca” kelimesi, Osmanlı Devleti’nde esnaf ve zanaatkârların belli bir iş kolunda örgütlendiği, meslekî ve toplumsal işlevleri bir arada taşıyan kurumları ifade ediyor. ([nedir.net][1]) Örneğin 17. yüzyılda İstanbul’da “1109 lonca teşkilâtı” bulunduğu ve bunlara yaklaşık…
Yorum Bırak